Arda beni mahfetti

Ben 24 yaşında, 1.57 boyunda, 55 kiloluk minyon bir esmerim. Siyah dalgalı saçlarım omuzlarımda, yüzüm bebek gibi yuvarlak ve masum. Göğüslerim küçük sayılır, avucuna sığacak kadar, ama götüm vücuduma göre tam bir felaket: kocaman, yuvarlak, sert, yürürken kendi kendine sallanan, tokat yemeye hazır bir göt. Yıllardır her erkek önce yüzüme bakar gibi yapar, sonra gözleri kayar ve o götün üstünde kilitlenir. Sanki gözleriyle tangamı indirmiş, iç çamaşırımı yırtmış gibi hissederim.

Oysa ben öyle biri değildim. Birkaç sevgilim oldu, öpüştük, elleştik, ama hepsi orada kaldı. Hâlâ bakireydim. Hem korkuyordum hem de “adım çıkar, lafı olur” diye tırsıyordum. İçimde ise sürekli yanan bir ateş vardı. Gece yalnız kaldığımda parmaklarım amımın içinde kaybolur, pornonun en sert sahnelerini izler, kendimi parmaklayıp boşalırdım.

Alem aşırı korumacıydı. Dışarı çıkarken “Kimle?” diye sorgu sual. Tek güvendikleri kişi çocukluk arkadaşım Arda’ydı. Aynı apartmanda büyüdük, aynı yaşta, aynı okul, aynı sırlar. Arda uzun boylu, beyaz tenli, fit sayılır, omuzları geniş, gülüşü şeytan gibi. Yakışıklılık abidesi değil ama o kadar samimi, o kadar kendinin ki, insan ona kapılmadan edemiyor.

Ailelerimiz birbirine o kadar yakın ki, akraba gibiyiz. Arda’ya “Oğlum” derler, bana “Kızım” derler. Akşamları sıkılınca ya ben onlara giderdim ya o bize gelirdi. Film izlerdik, saatlerce konuşurduk, birbirimize her şeyi anlatırdık. Arda benim bakire olduğumu bile biliyordu. Ben de onun kaç kızı siktini, hangi pozisyonda boşaldığını dinlemiştim. Kıskanırdım bazen, itiraf edeyim.

Yaz tatili gelmişti. Her sene ailecek Bodrum’a giderdik. Rezervasyon yapılmış, valizler hazırdı. Tam bir gün kala uzak bir akrabamız vefat edince annemle babam gidemez oldu. Benim içim gitmişti. “Tek başına olmaz” dediler. Aklıma Arda geldi. “Arda’yla gitsem?” dedim. Annem bir saniye düşünmeden “Tamam” dedi. “Arda sana gözü gibi bakar.”

Arda duyunca çıldırdı sevinçten. Ertesi sabah uçaktaydık. Otele varır varmaz üstümüzü değiştirdik. Ben özellikle seçmiştim kıyafetleri: beyaz, neredeyse transparan bir mini elbise, altında tanga bikini. Elbise o kadar kısaydı ki göt yanaklarımın yarısı dışarıdaydı. Arda beni görür görmez “Allahım sen ne yaptın böyle?” dedi, gözleri faltaşı gibi açılmıştı.

Plaja indik. Güneş kremi istediğimde Arda şişeyi kaptı, sırtıma döktü, sonra hiç çekinmeden götümün arasına kadar indi. Parmakları tanganın ipini kenara çekip göt yanaklarımı avuçlayarak yağladı. “Bu göt suç” dedi fısıltıyla. Ben dudaklarımı ısırıyor, amımın sırılsıklam olduğunu hissediyordum. İlk orgazmımı orada, şezlongta, sessizce yaşadım.

Denize girdik. Su oyunları bahanesiyle sürekli bana çarpıyor, sikini kalkık halde götüme yaslanıyordu. Akşama kadar azdı durdu ikimiz de.

Akşam bungalova döndük. Aileler yok, özgürüz. Bir şişe votka açtık. Kafalar güzel olunca konu yine sekse geldi. “Sen bu kadar ateşli bir kızsın, nasıl hâlâ bakire kalabildin?” dedi. Ben de içimden taşan cesaretle “Belki de doğru kişi karşımda değildi” dedim. Göz göze baktık. Sessizlik. Sonra bir anda dudaklarımdaydı.

Önce yavaş yavaş soydu beni. Memelerimi emdi, boynumu ısırdı, amımı yaladı. İnlemelerim odayı doldurdu. Ben de onun sikini çıkardım. İlk defa gerçek bir yarrak görüyordum; kalın, damarlı, başı mosmor. Ağzıma aldım, boğazıma kadar soktum. Arda saçlarımdan tutup “Offf harikasın” diye inledi.

Sonra beni yatağa yatırdı, götümü havaya kaldırdı, yıllardır hayalini kurduğu o götü öptü, yaladı, tokatladı. Sikini amıma dayadı. “Hazır mısın?” dedi. “Evet” dedim titreyerek. Başını soktuğunda biraz acıdı, sonra birden hepsini kökledi. Kızlığım bozulurken gözlerimden yaş geldi ama zevkten. Yavaş yavaş hızlandı, götüme şaplak şaplak vurdukça götüm dalgalanıyordu. “Bu göt benim” diye diye pompalıyordu.

İçime boşalmak istediğinde “Çıkma” dedim, “korunuyorum.” Kasılmaya başladı, sıcacık dölleri amımın derinliklerine doldu. O an kendimi tamamen ona ait hissettim.

Ertesi sabah uyandığımda sikini yine götümün arasında hissettim. Sabahın köründe üstüne çıktım, zıpladım, çıldırdık. Günlerce sikiştik. Plajda, duşta, balkonda, gece kulübünün tuvaletinde… Bir gece kulübünde dans ederken dayanamadı, beni tuvalete çekti, taytımı dizlerime indirdi, ayakta domalttı ve müziğin ritmiyle sert sert sikti. Boşalırken ağzıma verdi, hepsini yuttum.

Tatilin son gecesi masaj yağı getirdi. Beni yağladı, parmakladı, sonra göt deliğime yavaş yavaş girdi. İlk başta acıyla bağırdım, sonra zevkten kendimi kaybettim. O daracık deliğimi sonuna kadar açtı, içime boşaldı. Ardından tekrar amıma girdi, sabaha kadar beş kez boşaldı. Ben bitap düştüm, o hâlâ istiyordu.

Dönerken uçakta oturamıyordum bile. Amım, götüm, her yerim yanıyordu. Ama o kadar mutluydum ki.

Şu an evdeyim. Aradan bir hafta geçti. Hâlâ mesajlaşıyoruz, ama ortam tatildeki gibi değil. Dışarıdan yine kanka gibiyiz. Ama gece yalnız kaldığımda parmaklarım amıma gittiğinde aklımda sadece bir şey var:

Arda’nın o kalın sikini deliler gibi özlüyorum. En kısa zamanda yine yalnız kalıp o götümü ona teslim edeceğim. Çünkü artık o göt sadece onun.